Prisoner of paradise (1980) (türkçe altyazılı)
İkinci Dünya Savaşı’nda gemisi kaza geçiren bir denizci, ıssız bir Güney Pasifik adasında sapkın bir Nazi subayı ve onun üç kadın asistanının elinde tutulan iki Amerikalı hemşirenin kurtarılmasına gelir…
Üzerimdeydi ve bacaklarımı ayırdım. Sikini amımın dudaklarıma koydu ve deliğime girmeye çalışıyordu. Ellerimle amımın içine girmesi için onun yarağını yönlendirdim. İçeri girdi ve oldukça sert ve kalındı. Bunu anladığım için kendimi çok iyi hissettim. Yavaş yavaş sikişiyordu, ne çok hızlı ne de çok yavaş. Bacaklarım onun kalçasına kilitlenmişti.
Onu sert tutmak için meme uçlarını sıkıyordum. “Teyze, amını seviyorum, sıkı ve sıcak.” diyordu.
Gülümsedim ve “Konuşma, sadece tadını çıkar” dedim. Heyecanlanmaya devam edecek kadar uzun ve kalın olduğu için ben de mutlu hissediyordum.
4-5 dakikalık misyonerliğin ardından sikini çıkardı. Birkaç saniye emdim ve sonra onun üstüne çıktım. Onun yarağında zıplamak için, sikinin tamamı bir kerede içime sert bir şekilde soktu. Genç çocuğa binmekten keyif alıyordum. Zevkim her geçen dakika artıyordu. Ben ona binerken göğüslerimi yakalamıştı ve onlara bastırıyordu.
